Fatih Arıöz Yazarın Tüm Yazıları
Neden çevresel tüm sesleri fazlasıyla duyabiliyorken konuşmaları anlayamıyorum? Kıymetli işitme problemi yaşayan dostlarım; Sevgili işitme cihazı kullanıcısı her cihaz kullanıcısında bir miktar olduğu gibi sende bu konudan muzdaripsin. Belki de böyle yaşamaya alıştığın iç...
Neden çevresel tüm sesleri fazlasıyla duyabiliyorken konuşmaları anlayamıyorum?
Kıymetli işitme problemi yaşayan dostlarım;
Sevgili işitme cihazı kullanıcısı her cihaz kullanıcısında bir miktar olduğu gibi sende bu konudan muzdaripsin. Belki de böyle yaşamaya alıştığın için artık çokta takılmıyorsun olduğu kadar olsun deyip işitme cihazınla dostça yaşamaya devam ediyorsun.
Ama eminim hayatının işitme cihazlı kısmının bir döneminde bu sorunu çözebilmek adına işitme merkezlerine az boğaz patlatmadın. Çokça düşündün çevresel seslerinin ayarını aynı şekilde konuşma frekanslarına da uygulatırsam hiç bir problem kalmamalı diye mantıken...
Belki biraz daha iyileştirdin cihaz ayarlarını çevresel sesler dengelendi fakat konuşmaları hala tam anlamıyla anlayamıyorsun.
Peki sorun nerede ?
İnsan işitme sistemi 20 ile 20 bin hertz arası sesleri işitebilme yeteneğine sahiptir.
Biz insanların konuşma tonlaması (500,1000,2000) hertzlerini içermektedir.
Biz işitme cihazı ayarı yaparken bu frekansları kontrol edebiliyoruz örneğin hastanın ben arabaya bindiğimde motor sesi beni rahatsız ediyor dediği zaman 500 hertz bölümünü bir miktar kısarız gibi gibi çevresel sesler çok olduğu zaman ise yüksek frekansları bir miktar kısabilir çeşitli düzeltmeler yapabiliriz.
Sadece işitme cihazı ayarı değil sahip olduğunuz işitme kaybının konfigürasyonu , İşitsel patolojinin işitsel sistemin hangi bölgesinde gerçekleştiği. En rahat ses seviyesi düzeyinde kelimeleri ayırt etme oranı gibi bir çok parametre konuşmaları tam olarak anlayamamanızın nedeni olabilir.
Örnek vermek gerekirse buraya iki tane işitme problemi yaşayan hasta profili oluşturalım.
A) Mehmet : Mehmet 45 yaşında erkek hasta 60 dB saf ses ortalamasına sahip(Konuşmayı oluşturan frekanslarda) bir işitme kaybı mevcut
B ) Tuğba: Tuğba 45 yaşında kadın hasta 60 dB saf ses ortalamasına sahip(Konuşmayı oluşturan frekanslarda) bir işitme kaybı mevcut
Her iki hastada aynı yaşta aynı derecede sensörinöral tipte bir işitme kaybı yaşamakta.
Sensörinöral tip işitme kaybı en sık karşılaştığımız işitme kaybı tipi olup yaşa bağlı işitme kayıpları genetik işitme kayıpları gibi bir çok problemi kapsamaktadır.
Fakat işitme kaybı dereceleri aynı olduğu halde Hasanın işitme kaybını gerçekleştiren patoloji İnternal akustik kanalda geliştiği için işitme sinirini etkileyen tümörler, işitme siniri üzerinde yaptıkları tahribattan dolayı işitmeyi engelleyebilir ve/veya sinir liflerinin birlikte aktivasyonunu (senkronizasyon) engelleyerek konuşmanın anlaşılmasını zorlaştırabilirler.
Tuğba ise yaşa bağlı bir işitme kaybı ( presbiakuzi ) yaşamakta bu işitme kaybı da iç kulakta gerçekleşmekte fakat tuğba en rahat işitebildiği seviyede tek heceli kelimelerin %72 düzeyinde ayırt edebilirken , Mehmet en rahat iştebildiği ses seviyesinde %32 ayırt edebilmekte.
Sonuç olarak işitme kaybı dereceleri aynı olsa dahi işitsel patolojinin gerçekleştirdiği yere bağlı olarak konuşmayı anlama kısmında yarattığı problemin doğru tespiti yapılıp beklenti her hasta özelinde doğru konulmalıdır.
Hatta bırakın işitme kaybı derecelerini gerçekleşen patolojinin yarattığı etkiler bire bir aynı bile olsa işitme cihazı kullanıcısnın sosyal hayatı iş hayatı gibi parametreler bile işitme cihazından alınacak verimin etkisini değiştirmekte.
İşitme cihazı kullanan hastalarımızın en büyük problemlemi çevre seslerini çok güzel duyduğunu fakat konuşmaları anlamakta zorlandığını belirtmesi ve bu problemi düz bir mantık ile
" çatal seslerini duyuyorsam kuş seslerini duyuyorsam dışarıdan gelen arabanın gürültüsünü duyuyorsam lakin konuşmaları anlayamıyorsam işitme cihazının konuşma frekanslarının ayarında problem vardır "
gibisinden yorumlayabiliyoruz fakat iki sesin beyinde algılanması farklı süreçler içerisinde meydana gelmektedir.
Biz kulaklarımız ile duyar beynimiz ile işitir anlamlandırırız. Fakat yaşadığımız işitme kaybı kulağın duyduğu sesi anlamlandırması için beyine taşırken hasar görmüş sinir hücrelerinden yolculuk ederken hasara uğrar ve beynimiz sinirlerden konuşmayı ayırt edebilmesi için gerekli sinyalleri alamaz böyle oluncada işitme cihazı kullansanız bile sis kelimesini cif , sepet kelmesini efes , su kelimesini süt olarak algılayabilirsiniz.
İşitme kayıplı hasta işitme cihazı açısından değerlendirilirken yukarıda bahsettiğim cihazdan fayda görebilme parametrelerinin bir çoğu doğru tespit edilip hastaya işitme cihazı sürecinde ne gibi problemlerle karşılaşacağı ve beklentisinin ne yönde olacağı samimiyetle anlatılması gerekiyor.
Yapılan tüm araştırmalar gösteriyor ki işitme cihazı çoğu zaman insanlara mutluluk getirmiyor bunun bana göre en baş sebebi işitme cihazı satışı esnasında hastayı fayda alamayacağı düzeyde yüsek beklentilere sokmak. Fakat inanın bu beklenti para kazanalım mantığı ile değil bu gibi odyolojik bilgilerin öğretilmeden insanların üniversitelerden mezun edilmesi.